Tedarik Zincirlerinde Aşırı Yoğunlaşmanın Tehlikeleri
"Belirsiz Zamanlarda Büyümeyi Bulmak" oturumunda konuşan Okonjo-Iweala, belirli sektörlerde tedarik zincirlerinin aşırı bir şekilde tek bir bölgeye yoğunlaştığını belirtti:
- Çip üretiminin yüzde 90’ı, dünya genelinde sadece birkaç ülkede gerçekleşiyor.
- Kritik minerallerin yüzde 70’i, tek bir lokasyondan tedarik ediliyor.
- Aşıların yüzde 80’i, yalnızca 10 ülke tarafından ihraç ediliyor.
Okonjo-Iweala, bu yoğunlaşmanın küresel ticaret sistemini kırılgan hale getirdiğini ve ekonomik istikrarı tehdit ettiğini ifade etti.
Çeşitlendirme ve Yerel Üretimin Önemi
DTÖ’nün, ülkelerin ekonomilerini güçlendirmek ve daha fazla yatırım çekmelerini sağlamak amacıyla yeni araçlar teşvik ettiğini belirten Okonjo-Iweala, bu yaklaşımın sadece küresel dayanıklılığı artırmakla kalmayıp, aynı zamanda istihdam yaratacağını da söyledi. İş dünyasının bu değişime hızla adapte olduğunu hatırlatan Okonjo-Iweala, merkezi olmayan üretim modellerinin hem ekonomik büyüme hem de sosyal denge için kritik olduğunu ifade etti.
Tedarik Zincirlerinde Kapsayıcı Stratejiler
Küresel tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesi, yalnızca ekonomik dayanıklılığı artırmakla kalmaz, aynı zamanda gelir eşitsizliğini azaltarak toplumsal kapsayıcılığı güçlendirebilir. Ancak bu dönüşümün başarılı olabilmesi için:
- Yapısal reformların desteklenmesi,
- Yerel üretim kapasitelerinin artırılması,
- Eşitsizliklerin giderilmesi için global ticaretin yeniden düzenlenmesi gerekiyor.
Küresel Ekonomik Dayanıklılık İçin Yol Haritası
Okonjo-Iweala’nın açıklamaları, DTÖ’nün yalnızca ticaret hacmini değil, aynı zamanda ekonomik sürdürülebilirlik ve adaleti de dikkate alan bir politika benimsemeye başladığını gösteriyor. Çeşitlendirilmiş ve kapsayıcı bir tedarik zinciri yapısı, yalnızca ekonomik krizlere değil, aynı zamanda sosyal ve çevresel sorunlara karşı da çözüm sunabilir.
