ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, görüşmenin "yapıcı" geçtiği ve ABD-Rusya ilişkilerindeki gerginliği azaltmaya yönelik bir mekanizmanın oluşturulacağı ifade edildi.
Rubio ve Lavrov, ayrıca Ukrayna'daki çatışmanın sona ermesinden doğacak tarihi ekonomik ve yatırım fırsatlarını değerlendirme konusunda da mutabakata vardı.
Avrupa Devre Dışı mı Bırakılıyor?
Bu görüşme, Avrupa ülkeleri tarafından temkinli bir iyimserlikle karşılandı. Ancak, Ukrayna meselesinde daha geniş bir rol üstlenmek isteyen Avrupalı liderler, ABD ve Rusya arasında gerçekleşen bu doğrudan görüşmeye tepkili.
Paris'te acil olarak bir araya gelen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve İngiltere Başbakanı David Lammy, Ukrayna’daki olası bir barış sürecinin Avrupa’nın katılımı olmadan belirlenemeyeceğini vurguladı.
Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna, "Ukrayna’nın geleceği konusunda herhangi bir anlaşma masasında Ukrayna olmalı. Avrupa, sürecin dışında bırakılmamalıdır." dedi.
Trump’ın Putin Görüşmesi ve Diplomatik Şok
Görüşmelerin öncesinde, ABD Başkanı Donald Trump’ın geçen hafta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesi, Washington ve Avrupa başkentlerinde büyük bir sürpriz olarak karşılandı.
Trump, NATO ve Ukraynalı müttefiklerine danışmadan Putin ile doğrudan iletişime geçerek, savaşın sonlandırılması için bir barış süreci başlatacağını açıklamıştı.
Bunun üzerine Trump yönetiminden bir yetkili, Ukrayna'nın barış görüşmelerinde doğrudan yer almayacağını öne sürerek, diplomatik arenada tartışmalara yol açtı.
Zelensky: "Biz Olmadan Hiçbir Anlaşmayı Tanımayız"
Bu gelişmelerin gölgesinde, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky, Türkiye’ye resmi bir ziyarette bulunuyor. Dün akşam Ankara’ya ulaşan Zelensky, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bugün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde görüşecek.
Zelensky, ABD ve Rusya’nın Riyad’da yürüttüğü müzakerelere davet edilmediklerini ve Ukrayna’nın dahil olmadığı hiçbir barış görüşmesini tanımayacaklarını vurguladı.
“Ukrayna hakkında yapılan bir müzakereye biz olmadan karar verilemez. Bu tür anlaşmalar bizim için geçersizdir. Ukrayna, kendisiyle ilgili alınacak her türlü kararın bir parçası olmak zorundadır.”
ABD, Orta Doğu’da Diplomatik Hamlelerini Sıklaştırıyor
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suudi Arabistan ziyareti sırasında Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile bir araya gelerek bölgesel konular hakkında görüş alışverişinde bulundu.
Rubio ve Selman, Gazze Şeridi’ndeki ateşkes sürecinin devamlılığı, Suriye’deki kriz ve Kızıldeniz’deki güvenlik riskleri üzerine müzakerelerde bulundu.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Rubio’nun Gazze’de istikrarı sağlamak için bölgesel aktörlerle işbirliğini sürdüreceğini belirtti.
Rubio’nun ziyareti, Trump yönetiminin Gazze’deki Filistinlileri Arap ülkelerine sürgün etme önerisi nedeniyle Arap dünyasında oluşan tepkinin ardından geldi.
Rusya’dan Açıklama: "ABD Bizim Pozisyonumuzu Duyacak"
Rusya’nın devlet varlık fonu başkanı Kirill Dmitriev, Interfax haber ajansına yaptığı açıklamada, Moskova’nın ABD’nin pozisyonunu dikkate almasını beklediğini söyledi.
Dmitriev, geçmişte Trump yönetimi ile Moskova arasındaki ilk temaslarda kritik bir rol üstlenmişti ve bugünkü müzakerelerde de önemli bir isim olarak dikkat çekiyor.
Ukrayna’da Barış Umudu mu? Yoksa Yeni Bir Satranç Hamlesi mi?
ABD ve Rusya arasında yürütülen bu müzakereler, savaşın ne zaman ve nasıl sona ereceği konusunda yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Ancak Avrupalı liderlerin tepkisi, sürecin çok katmanlı ve uzun vadeli müzakerelere sahne olacağını gösteriyor.
Zelensky’nin Türkiye ziyareti ve Avrupa’nın karşı hamleleri, ABD-Rusya arasındaki bu yeni diplomatik dinamiğin geleceğini belirleyecek ana faktörlerden biri olacak.
Görüşmelerin ardından yapılacak yeni açıklamalar ve alınacak kararlar, dünya sahnesinde diplomatik ve jeopolitik dengeleri değiştirebilecek potansiyele sahip.